Siz de benim gibi “Artık yetişemiyorum. Keşke bir gün 30 saat olsa!” diyenlerden misiniz? Yanıtınız “Evet” ise gelin birlikte bu akışa uyum sağlayabilmek için neler yapabileceğimize bakalım.

…

Zaman bazen su gibi akıp gidiyor ve gün bittiğinde yapmam gereken işlerin listesi, sorumluluklarım hâlâ tamamlanmamış olabiliyor. Kimi zaman kendimi oradan oraya sürükleniyormuş gibi hissediyor, ertelemek zorunda kaldıklarım arasında boğulabiliyorum.

Dilimden düşmeyen, “Yine yetişemedim!”, “Kusura bakmayın geç kaldım.”, “Yazmaya dahi vakit bulamıyorum”, “Sehpanın üzerinde okumam gereken kitaplar birikti.” “İtalyanca yeni kelimeler ezberlemeliyim.”, “Kızımın müzik kursuna yetişmeliyim.”, “Sınav tarihleri de yaklaşıyor!” gibi onlarca cümle yaşantımı işgal etmeye başladı ve beni oldukça yoruyor çünkü hayatımı, ortaokuldayken okuduğum “Ölü Ozanlar Derneği” kitabında geçen Carpe Diem” yani “Anı Yaşa” felsefesi üzerine yapılandırmış bir insanım. Bu koşuşturma bana göre değil…

Tıpkı yiyeceği kısıtlı olanın, kendini sürekli aç hissetmesi ve sürekli yiyecek bulamamak durumundan endişe etmesi gibi, gün içerisinde neyi ne kadar sürede yapmamız gerektiğini bilmememiz bizi kaygılandırmaya başlıyor. Asıl mesele zamanı daha verimli kullanmayı öğrenmek. Peki, neden 24 saat yetmiyor ve bunu nasıl düzeltebiliriz?

Öncelikle kendimize “Gerçekten meşgul muyum, yoksa dikkatim mi dağılıyor? diye sormalıyız. Gün içerisinde sosyal medyada gezinmek için telefonuma defalarca bakıyor muyum? Bu benim yapmam gereken işlerime odaklanmamı engelliyor ve dikkatimi dağıtıyor mu?

Bu küçük dikkat dağınıklıkları bile bana saatlerce zaman kaybettirebilir. Oysa en önemli üç işimi belirleyip önce onları tamamlamaya odaklanırsam, günün sonunda daha tatmin edici bir sonuç alabilirim.

Aynı anda birçok işi yapmak yerine, tek bir işe odaklanmak, daha verimli olmamı sağlıyor ve biliyorum ki beynimizin de tıpkı bir kas gibi dinlenmeye ihtiyacı var. Molalar vermek ve kaliteli uyku uyumak, gün içinde daha enerjik ve üretken olmama yardımcı olabiliyor.

Sonuç olarak, hepimizin 24 saati var ama bu süreyi nasıl kullandığımız asıl farkı yaratıyor. Daha bilinçli ve planlı hareket etmek, zamanı yönetmenin en iyi yolu! Zaman yönetimi, kişisel disiplin ve alışkanlıklarla geliştirilebilecek bir beceri.

Doğru teknikleri uygulayarak daha kısa sürede daha fazla iş yapabilir, kendine daha fazla zaman ayırabilirsin. Önemli olan, zamanı nasıl yönettiğin ve hangi işleri önceliklendirdiğindir. Unutma, zamanını iyi yöneten, hayatını da iyi yönetir!

Sevgiyle Kalın,
19.02.2025